GOYIMLERI BIRBIRINE DüşüRMENIN DAYANıLMAZ HAZZı

Dünden bu yana Kayseri'deki bir taciz iddiası üzerine tüm ülkeye yayılan ve senkronize bir şekilde Suriye'deki Suriye Milli Ordu kontrolündeki bölgelere ve İdlib'e yayılan açık bir provokasyonun bize ve bölgeye nelere mal olabileceğini bizzat tecrübe ettik, etmeye de devam ediyoruz.

Konuya dair sap ile saman birbirine bolca karıştığına göre ilkesel bazda bazı noktaları ve değerlendirmelerimizi maddeler halinde ortaya koyalım.

n Suriyeli sığınmacıların bir çözüm bulunarak evlerine dönmelerini talep etmek, bunun için bir siyaset oluşturulmasını istemek, demokratik protesto hakkı dahil bu konuda demokratik öneriler için gayret göstermek, farklı demokratik çözüm önerilerini desteklemek ırkçılık olarak yaftalanamaz.

n Bununla birlikte kendini hem hukuk hem de polis yerine koyarak, ülke içindeki Suriyeli sığınmacılara verilecek cezayı tespit etmek ve ceza hükmünü icra etmek için Suriyeli sığınmacılara linç girişiminde bulunmak hem eşkıyalıktır hem ırkçılıktır hem de insanlıktan nasibini almamaktır.

l Bu türden konularda şiddet uygulayanları öven, eline sağlık diyen tanınmış ya da tanınmamış tüm provokatörlerden anında hesap sorularak meydan provokasyona açık halde bırakılmamalıdır.

l Bu olay açıkça göstermiştir ki Suriyeli sığınmacılar konusu Türkiye'nin yumuşak karnıdır ve burayı kaşıyarak Türkiye son 48 saat içinde test edilmiştir. Önümüzdeki zaman diliminde bu testten elde edilen veriler başka bir aşamaya taşınacaktır.

l Bu nevi denemeler sadece ülkenin test edildiği süreçler olmamalı, bu sınamalarda devlet aklının da testten geçirdiği kişi ya da kurumlar mutlaka not edilmelidir.

l Konunun Türkiye'deki Arap turistlere kadar taşınması fakat ülkeye turist olarak gelen diğer milliyetlere sirayet etmemesinin kökleri yıllarca özenle ekilmiştir. Şimdi gördüğümüz bu nefret tohumlarının birer meyvesidir. Bu alanda atılması gereken adımlar multidisipliner bir yaklaşımla tereddütsüz atılmalı ve bir an evvel paradigmal değişim zorlanmalıdır.

n Esad rejimi ile görüşme söyleminin sihirli bir değnek gibi tüm sığınmacı sorununu çözeceği fikrini yaymak kitlelerde 'O zaman hemen görüşün ve sorun birkaç aya çözülsün' algısını tahkim etmekten başka bir işe yaramamaktadır. Ayrıca, Esad ile görüşme fikri iyi izah edilmediğinde Suriye'deki muhalif cephede de infial yaratmakta ve birilerinin kaşıyabileceği bir başka alan oluşturmaktadır.

l Türkiye'deki sığınmacıların yüzde 50'den fazlasının Halep ve etrafındaki coğrafyadan geldikleri, bu coğrafyanın ise yüzde 75'ten fazlasının YPG, İran ve ABD işgalinde olduğu, Esad rejiminin bu işgali sonlandıracak bir iradesinin olmadığı hakikati ısrarla izah edilmelidir.

l Bu sorun bugünden yarına hemen çözülemeyeceğine göre, toplum daha net argümanlar ile beslenmeli ve olaylar oluşmadan önlemler alınarak süreç daha etkin yönetilmelidir.

l Olayların perde arkasında salt ABD'yi ya da salt Rusya'yı aramak ya konformist bir yaklaşımın sonucudur ya da tarafgir olmanın. Konu İsrail'in güvenliği zaviyesinden okunduğunda PKK/YPG, ABD, Rusya, İran ve İsrail'in aynı anda fakat farklı safhalarda perde arkasında olma ihtimali kimseyi şaşırtmamalıdır.

l Bu türden denemelerden başarı alınabilirse, ana hedefin Türkiye gibi güçlü bir devleti Suriye eksenindeki denklemden çıkarmak olduğu aşikardır. Bunu 28 Mayıs 2023 seçimleri ile asker çekme kararı alacağını ilan eden Kılıçdaroğlu ve sevgili masası üzerinden kotaracaklardı lakin millet buna müsaade etmeyince şimdi yöntem değiştirdiler.

l Türkiye, Suriye denkleminden kopartılırsa hem güvenli bölgede yaşayan milyonlarca Suriyeli muhalifin tamamı Türkiye'ye sürülecek hem de muhtemel bir Ortadoğu merkezli savaşta Türkiye acziyet içerisinde bırakılacaktır.

2024-07-03T04:08:56Z dg43tfdfdgfd