10 SANıK TAHLIYE EDILDI

10 sanık tahliye edildi

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateşin öldürülmesine ilişkin 22 sanıklı davanın beşinci celsesi sona erdi.

AAda yer alan habere göre Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da duruşmayı takip etmek üzere salona geldi.

Pazartesi günü başlayan duruşmada sanık savunmaları ve taraf avukatlarının beyanlarının alınması tamamlandı.

Dünkü duruşmada müştekiler Sinan Ateşin eşi Ayşe Ateş, annesi Saniye Ateş, kardeşleri Selma Kazanç ve Sevda Ateş Yörükoğlu ile olay sırasında yaralanan Selman Bozkurt dinlendi.

CHPLİ TANAL SALONDAN ÇIKARILDI

Mahkeme başkanı, duruşmanın başında, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanalın "mahkeme başkanına sataştığı" gerekçesiyle dün salondan çıkartıldığını anımsattı. Tanalın bu celse de salonda olduğunun görüldüğünü belirten başkan, Tanalın salondan çıkarılmasını istedi. Mahmut Tanal, bunun üzerine salondan ayrıldı. Duruşmaya, tanık ifadesiyle devam ediliyor.

DAVADA 5 TANIK DİNLENDİ

Davada, tanıklar Yusuf Mert, Yavuz Süleymanoğlu, Gönül Ergin, Ahmet Keçik ve Gökhan Türkmen dinlenildi.

Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları ile tanıklar katıldı.

Davanın bugünkü celsesinde tanık ifadeleri alındı. Tanık Yusuf Mert, motokurye olduğunu ve olay günü sipariş götürdüğünü söyledi.

Trafik ışıklarında beklerken kaçan şahıslarla karşı karşıya geldiğini belirten Mert, "Motorda oturan kişide kask vardı, arkaya binende yoktu. Motoru hızlı kullanıyorlardı, o dikkatimi çekti. Herhangi bir silah görmedim. Plakanın 35 E kısmı dışındaki kısmı bantlıydı. Başka bir bilgim, görgüm yok." dedi.

Tanık Yavuz Süleymanoğlu ise sanık Aytaç Ataçı, bir kafenin sahibi olması nedeniyle tanıdığını söyledi. Ateşi tanımadığını, arkadaşının kendisini telefonla araması üzerine cinayetten haberdar olduğunu anlatan Süleymanoğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Arkadaşım, bizim olduğumuz yere yakın bir yerde ocak başkanının öldürüldüğünü söyledi. Ben de kim olduğunu sorunca Sinan Ateş dedi. Ben de bir gürültü duymadığımı söyledim. Aytaç, Ne olmuş? diye sordu. Ben de rahmetlinin ismini söyleyerek Öldürmüşler dedim. Aytaç, ardından Tolgahanı aradı. Karşı tarafın ne söylediğini bilmiyorum. Aytaça Ne olmuş? diye sorduğumda Bilmiyormuş dedi."

Tanık Gönül Ergin de olay günü doktor randevusu olduğunu, işinin bitmesi sonrası arabada seyir halindeyken silah sesi duyduğunu belirtti.

Olay anını görmediğini anlatan Ergin, "Etrafa bakınırken sol elindeki ucu uzun silahla koşan birini gördüm. Kişinin başında bere veya maske yoktu. Kendisini bekleyen motorun arkasına binip hareket ettiklerini gördüm. Vurulan şahsın kim olduğuna dair bilgim yoktu. Motora binen şahsın fotoğrafını çektim. Polisler sorunca WhatsApptan atabileceğimi söyledim, ardından gönderdim." ifadelerini kullandı.

"SİLAHLARI KAYBOLMAMASI İÇİN OFİSE GÖTÜRDÜM"

Tanık Ahmet Keçik ise olay günü Ateşin Çukurambardaki ofisinden camiye gittiklerini kaydetti.

Namaz sonrası ofise doğru dönerken bir şahsın aracın arkasından aniden çıkıp seri şekilde Sinan Ateşe ateş etmeye başladığını aktaran Keçik, şöyle konuştu:

"Hatırladığım kadarıyla gövdesine doğru ateş etti. Bunun üzerine ben bir aracın arkasına geçtim. Şahıs sürekli rahmetliye ateş ediyordu. Rahmetlinin belindeki silahını gördüm. O an kendimi savunma ihtiyacı duydum ve belinden silahı aldım. Şahsa hedef almadan birkaç kez ateş ettim. Rahmetliyi kontrol ettiğimde tepki vermiyordu. Selman abi de yaralıydı. Hem Selman abi hem de rahmetli yaralı olunca silahların kaybolmaması için iki silahı ofise götürdüm. Ofiste çalışan ablaya, Silahlar kaybolmasın diyerek teslim ettim. Sonra geri döndüm. Rahmetlinin yaralarına tampon yapmaya başladım. Polisi ve sağlık ekiplerini aradım."

Doğukan Çepin avukatı Emine Tosun, tetikçi Eray Özyağcinin "Reisi vurduk" diye bir ses duyduğu yönündeki savunmasını Keçike sordu. Keçik, "Kendisi Ülkü Ocakları Başkanı olduğu için ona Başkan derdim. Hiç Reis diye hitap etmem." yanıtını verdi.

Duruşmada daha sonra sanık Doğukan Çepin cinayetin ardından kaldığı otelin sahibi olan tanık Gökhan Türkmen dinlenildi. Türkmen, Ateşin vefatını ertesi gün haber sitelerinden öğrendiğini, olayla ilgili bilgisinin olmadığını söyledi.

Sanıklardan Alper Atayı spor kulübü başkanı olduğu için tanıdığını kaydeden Türkmen, "Doğukan Çepi tanımıyorum. Yılbaşı günü Alper Atay, benden bir oda talep etti. Odayı kimin için istediğini bilmiyorum. Yılbaşı olduğu için odaların dolu olduğunu ancak personel adına kullanılan odayı ayarlayabileceğimi söyledim. Alperin odada kalıp kalmadığını bilmiyorum. Yanında bir arkadaşı vardı ama kiminle kalacağına dair bir bilgi vermedi." dedi.

Mahkeme heyeti başkanı, Türkmene savcılıktaki ifadesi ile mahkemedeki ifadesinde çelişkiler bulunduğunu söyledi.

Savcılık ifadesinde, odada kimin kalacağını sormasına üzerine Atayın kendisine sanıklardan Caner Güneyi gösterdiğini söylediği hatırlatılan Türkmene, duruşma salonunda teşhis yaptırıldı. Türkmen, Atayın gösterdiği kişinin Güney olmadığını, kendisine gösterilen kişinin beyaz tenli bir şahıs olduğunu iddia etti.

10 SANIK TAHLİYE EDİLDİ

Duruşmanın öğleden sonraki kısmında, mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Heyet, CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanalın dünkü celsede duruşmadan çıkartılması sırasında sanık Doğukan Çepin "DHKP-Cli dışarı çık" diye bağırdığının tespit edildiğini, bu nedenle Çep hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğini belirtti.

Müşteki avukatlarının, sanıklar Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykalın cep telefonu şifrelerinin ABDden istenmesine yönelik talebini kabul eden mahkeme, sanık Tolgahan Demirbaşın eski milletvekili Olcay Kılavuzun evinde bulunduğu iddiasının araştırılması talebini ise reddetti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Mehmet Yüce, Erdem Karadeniz, Osman Bayraktar, Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Aytaç Ataç, Caner Günay, Umut Ersoy ve Alper Atayın savunmalarının alınmış olmasını, mevcut delil durumunu ve tutuklulukta geçirdikleri süreyi göz önünde bulundurularak tahliyelerine karar verdi.

Heyet, ayrıca esas hakkındaki görüşünü sunması için dava dosyasının cumhuriyet savcısına gönderilmesinin kararlaştırıldığını bildirdi. Duruşma, 19 Temmuza ertelendi.

NE OLMUŞTU?

Ateş, Çankaya ilçesi Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesinde 30 Aralık 2022de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmiş, cinayetle ilgili 22 kişi hakkında dava açılmıştı.

Sinan Ateşin eşi Ayşe Ateş ve olay sırasında beraberindeki Selman Bozkurtun "müşteki" sıfatıyla yer aldığı 22 sanıklı iddianamede, "müşterek fail" olarak yer alan sanıklar tetikçi Eray Özyağci, Vedat Balkaya ve Suat Kurtun "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, müşteki Selman Bozkurta yönelik "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13er yıldan 20şer yıla kadar hapis, Doğukan Çep ve Tolgahan Demirbaşın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.

Özyağcinin ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıldan 3 yıla, Demirbaşın ise "zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.

Sanıklar Zekeriya Asarkaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Aşkın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çağlar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykalın ise "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15er yıldan 20şer yıla kadar hapsi talep ediliyor.

Eski cinayet büro amiri Aykalın ayrıca kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle ayrıca 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.

2024-07-05T07:12:58Z dg43tfdfdgfd