TAZMINAT HAKKı DOğUYOR! İSTIFA EDEN HEM KADıN HEM DE ERKEK çALışANLAR ALıYOR

Erken emeklilik pek çok çalışanın hayalini süslüyor. Özellikle EYT düzenlemesinin ardından 'Ne zaman emekli olabilirim?' araştırması yapanların sayısı arttı. Ancak bazı durumlarda kişinin isteği dışında emeklilik süreci hızlanabiliyor. Sağlık nedeni ile zorunlu olarak emekli olanların sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Peki hangi hastalıklar nedeni ile erken emekli olmak mümkün oluyor? İşte detaylar...

EYT emekliliğine ilişkin başvurular hâlen devam etmektedir. Bugüne kadar 2 milyonu aşkın işçi, memur, sözleşmeli, esnaf ve diğer EYT’liler, yaş şartı olmadan emekli oldu. EYT’li olmayıp ya da emeklilik şartlarını sağlamayan ancak hastalığı veya engeli olan çok sayıda çalışan bulunuyor.

2023 yıl sonu itibarıyla kesinleşen SGK verilerinden en çok hangi hastalıklardan dolayı malulen erken emekli olanlar belli oldu. Onkoloji hastaları yüzde 32 oranıyla en çok erken emekli olan hastalık grubu olarak yer alıyor.

Onkoloji hastalarının ardından psikiyatri hastaları erken emeklilik için başvuran ikinci grubu oluşturuyor. Hastalık nedeniyle emekli olmak isteyenler arasında psikiyatri hastalarının oranı yüzde 21'e yakın. Psikiyatrik rahatsızlıkların oranın neden bu kadar yüksek olduğunu, ilerleyen dönemlerde bizi nelerin beklediğini Psikiyatrist & Psikoterapist Doç. Dr. Adnan Çoban ile konuştuk.

2023 yılında en çok erken emekli eden hastalıklar arasında psikiyatri hastalarının oranı diğer hastalıklara göre fazla. Bu durumun nedeni nedir?

Erken emekliliği tetikleyen faktörler arasında ruhsal hastalıklar önemli bir yer tutmaktadır. Depresyon, kaygı bozukluğu, panik bozukluğu ve tükenmişlik sendromu gibi ruhsal durumlar, erken emekliliği teşvik edebilen sağlık sorunları arasında sayılabiliyor.

GELECEK KAYGISI EN ÖNEMLİ ETKEN

Erken emekliliğin sıkça karşılaşılan bir diğer sebebi, toplumsal değişimler ve bu değişimlerin bireyler üzerindeki etkisidir. Toplumsal destek mekanizmalarının azalması, ekonomik problemler, aile içi sorunlar gibi faktörler, bireylerin geleceğe dair beklenti ve hayallerini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Ekonomik zorluklar ve maaşların düşük olması gibi durumlar, insanları gelecekle ilgili hayal kurmaktan alıkoyabiliyor ve hayallerine ulaşamayacak olma düşüncesine sevk edebiliyor. Bunu yarattığı ümitsizlik hali kişinin moral ve motivasyonunu azaltabiliyor, çalışmaya karşı bezginlik ve bıkkınlığa sebep olabiliyor.

Sonuç olarak, kişiler, gelir seviyelerinin düşmesi pahasına da olsa aktif çalışma hayatına son vermek isteyebiliyorlar. Dolayısıyla erken emeklilik, bazı bireyler için işin yarattığı stresten kaçış olarak görülebiliyor. Bu kaçış hem finansal güvence arayışı hem de daha rahat bir çalışma ortamı bulma umudu ile motive edilmiş olabiliyor. Bazı sağlıklı bireyler, erken emekliliği, daha sonra başka bir işte çalışarak telafi edilebilecek ek bir gelir kaynağı olarak değerlendirebiliyor. Ancak, depresyon, panik bozukluğu gibi ruhsal rahatsızlıkların etkisi daha farklı bir dinamik yaratabiliyor. Kişi iş stresinin ve çalışmanın getirdiği zorluklardan kaçarcasına erken emekliliği tercih edebiliyor. Bu durumda olan bireyler genellikle çalışma enerjisini kendilerinde bulamazlar ve erken emekliliği bir çıkış yolu olarak görebiliyorlar.

Yıllar içerisinde bu artış devam edecek mi? Kişilerin alacağı önlemler, kontrol mekanizmaları var mıdır?

Psikiyatrik rahatsızlıkların en önemli sonucu iş, aile, yakın çevre ve sosyal alanda işlev kaybına sebep olmalarıdır. Özellikle depresyon, dünya genelinde iş kazalarının, işten ayrılmaların ve işe devamsızlıkların en önemli sebeplerinden biri olarak gösterilmiştir. Depresyonun iş performansında düşüşe neden olması kurumlara ve devlete maddi ve manevi yükler oluşturur. Bu bağlamda, ruhsal rahatsızlıkların en belirgin etkisi, iş performansının düşmesidir. Bunların da üstünde depresyon gibi ruhsal sorunların en büyük etkisi kişinin yaşam kalitesini ve yaşam sevincini ileri derecede azaltmasıdır.

"YÜZDE 30’LAR DÜZEYİNDE BİR ZAM YAPILABİLİR"

Erken emeklilik talebinde bulunan bireyler arasında psikiyatrik rahatsızlıkların yaygın olması, bu bireylerin iş hayatından bıkmış, tükenmiş ve çalışma ortamlarından memnun olmamalarıyla ilişkilendirilebilir. Ancak tam tersi de doğrudur. Yani iş tatminliğinin olmaması, çalışma ortamlarının sorunlu olması, adil olmayan yaklaşımlar kişilerde motivasyon ve enerji kaybına, bunlar da ilerleyen süreçte depresyona sebep olur. Dolayısıyla buna ekonomik zorluklar. Aile içi sorunlar ve yetersiz sosyal destek de eklendiğinde insanların iş ve özel yaşam dengesi bozulur. Kişi iş ve evin yarattığı stresin arasında sıkışır kalır. Bu durumda, bireyler nefes alabilmek amacıyla işi bırakmayı tercih ederler. Erken emeklilik isteğini körükleyen etkenlerden biri de budur: Kişinin iş ve özel yaşam arasında sıkışıp kalması.

3-

Acaba iş stresinden "kurtulmak" için attıkları bu adım onları gerçekte sorunlardan kurtarır mı yoksa yeni sorunlarla mı karşı karşıya bırakır? Yeni iş imkanı olanlar ve sosyal desteği olanlar için bir sorun teşkil etmeyebilir. Ancak bir olan ve programa sahip olmayan bireylerde ikinci bir krize sebep olabilir.

Bu nedenle, erken emeklilik düşüncesi olan bireylerin, bu kararı almadan önce durumu iyice düşünmeleri önerilir. Eğer altta yatan bir ruhsal sorun varsa, bu sorunun çözülmesi - örneğin depresyonun tedavi edilmesi - birçok insanın erken emeklilik kararında acele etmemesini sağlayabilir. İlerleyen dönemlerde, emekliliğe yaklaşan insanlarda ruhsal sorunların artma ihtimali yüksektir.

Bu durum, sadece çalışma hayatı ve emeklilikle sınırlı bir konu olmayıp, bireylerin yaşadıkları toplumdaki sosyal, ailevi ve ekonomik desteklerin yetersizliği ile de yakından ilgilidir. Eğer bu destek sistemlerini güçlendirir ve artırırsak, ruhsal sorunlarla mücadelede ve kişilerin iş hayatlarına sağlıkla devam etmeleri sağlanabilir. Bu nedenle, istihdamı teşvik eden çalışmalar, işsizlik oranının düşürülmesine yönelik çabalar ve üretim odaklı politikalar, çalışan bireylerin memnuniyetini ve iş tatminini artırmada ve üretkenliğin artırılmasında son derece etkili olacaktır.

2024-03-29T04:20:38Z dg43tfdfdgfd