TATARLı HöYüK'TE ADANA'NıN 9 BIN YıLLıK TARIHI GüN YüZüNE çıKıYOR

Neolitik dönemden erken Roma'ya kadar kesintisiz yerleşim yeri olarak kullanılan Tatarlı Höyük'te tarih gün yüzüne çıkartılıyor.

Adana tarihinin gün yüzüne çıkması ve turizm potansiyelinin güçlenmesi için çok sayıda projeye imza atan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, 9 bin yıllık tarihin saklı olduğu Tatarlı Höyük Kazısı’na 2024 yılı için de destek verdi.

Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Önasya Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. K. Serdar Girginer ile destek protokolüne imza atan Başkan Zeydan Karalar, “Yaklaşık 9 bin yıllık tarihiyle kentimizin en önemli arkeolojik alanlarından biri olan ve her yıl düzenli destek verdiğimiz Tatarlı Höyük Kazısı’na 2024 yılında da desteğimizi içeren protokolü imzaladık” dedi.

Tatarlı Höyük günümüzde Çukurova, MÖ II. Binyılda Kizzuwatna, Roma Dönemi’nde Kilikya olarak bilinen bölgede yer alıyor. Güney Anadolu’nun doğusunda, Adana ilinin, Ceyhan ilçesi sınırları içinde ve Tatarlı (Yedigöz) mahallesinin güney girişinde bulunuyor. Kilikya bölgesinin en büyük höyüklerinden birisi olup, Sitadeli (Yukarı Şehir) 230 x 370 m. ölçülerinde ve 37 m. yüksekliğe sahiptir. Aşağı Şehri çok büyük bir alana yayılıyor.

Tatarlı Höyük önemli stratejik ve askeri yollara hakim olmasıyla bölgede ön plana çıkıyor. Kuzey-güney ve doğu-batıya giden yolların tam ortasında. Doğuda Amanos (Nur) Dağlarının batı çıkışına çok bir noktada konumlanıyor. Bu yönde Düziçi - Bahçe üzerinden Aslanbeli ve Hasanbeyli – Fevzipaşa yolu üzerinden Nurdağı Geçidiyle Islahiye Ovası’na, dolayısıyla Kuzey Suriye’ye; güneyden Beilan Geçidi ile yine Kuzey Suriye’ye açılmak mümkün. Höyüğün Orta Anadolu bağlantısını sağlayan en yakın yol ise, Hitit - Kizzuwatna Kervan Yolu ‘dur. Höyüğün denize, yani güneyde İskenderun Körfezi’ne olan mesafesi ise yaklaşık 20 km.

Höyükte 2007 yılında Bakanlar Kurulu Kararı’yla Çukurova Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. K. Serdar Girginer’in başkanlığındaki bir ekiple kazılarına başlandı. Bu kazılar Kültür ve Turizm Bakanlığı, Çukurova Üniversitesi ve Adana Büyükşehir Belediyesi’nin destekleri ile devam ediyor.

Yapılan kazılarda höyükte Pre-Pottery Neolithic B, seramikli Neolitik, Kalkolitik, Eski Tunç Çağı, Orta Tunç Çağı, Geç Tunç Çağı, Orta Demir Çağı (Geç Hitit), Geç Demir Çağı (Akhaimenid), Hellenistik Dönem, Roma Döneminin başları ve höyüğün doğu yamaçlarında ise Bizans Dönemi (kiremitli mezarlar) tespit edildi.

MÖ II. Binyıl höyüğün en gelişkin yerleşimlerini bünyesinde barındırıyor. Orta Tunç Çağı tabakaları tam anlamıyla henüz kazılamamış olsa da, kısıtlı alanlarda ele geçen buluntular küçükbaş hayvancılığın ve bununla birlikte dokumacılık aktivitelerinin yoğun olarak yapıldığını, bunun dışında ele geçen çok sayıdaki silindir ve damga mühür, bölgesel ve Orta Anadolu ilişkili seramikleriyle gelişkin bir dönem kentini karşımıza çıkıyor. Geç Tunç Çağı’nda Sitadeli, çok geniş Aşağı Şehri ve mahalleriyle 2-3 km2lik yayılım alanıyla kutsal ve çok büyük bir Kizzuwatna kenti ile karşılaşılıyor. Hitit dünyasıyla olan organik ilişkilerinin dışında Kıbrıs, Levant ve Ege bölgesi ile de bağlantılar tespit edilmeye başladı.

M.Ö. I. Binin ilk yarısında bölgede Que kent devletleri (Orta Demir Çağı / Geç Hitit Dönemi) hüküm sürerken Tatarlı Höyük’te de bu döneme ait çok sayıda arkeolojik materyal bulunmaya başladı. Bunlar içinde kentteki ticaretin varlığına ışık tutan çeşitli tiplerde amphoralar, Black on Red, Cypriot White Slip ve Cypriot Bichrome IV grubuna ait çeşitli formlarda seramikler yer alıyor. Yine aynı döneme ait taş kaplar, metal ve kemik buluntular da öne çıkıyor.

2024-07-05T05:09:25Z dg43tfdfdgfd