SINAN ATEş CINAYETI DAVASı IKINCI GüNüNDE DEVAM EDIYOR

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı dava Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. Dün görülen ilk duruşmada sanıklardan sekizi savunma yaptı. Mahkeme heyeti, suçtan doğrudan zarar görme vasfı olmaması sebebiyle MHP’nin duruşmaya katılma talebini oy birliğiyle reddetti.

Eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılandığı dava Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam ediyor. İkinci duruşma sanık Murat Can Çolak’ın savunmasıyla başladı.

Dün görülen ilk duruşmada sanıklardan sekizi savunma yaptı. Tetikçi olarak yargılanan Eray Özyağcı, polise ve savcılığa verdiği ifadeyi değiştirerek, kendisini Doğukan Çep’in azmettirdiğini söyledi.

Özyağcı, kendisinden ifade alan savcıların, cinayeti siyasi bir amaçla işlenmiş gibi göstermek için baskı kurduklarını iddia etti.

Doğukan Çep ise mahkeme başkanının, "Sen mi azmettirdin?" sorusuna, "Ben azmettirdim" yanıtını verdi.

Yargıtay’da onanmış bir cezasının lehine çözülebilmesi için Sinan Ateş’ten yardım istediğini söyleyen Çep, Ateş’in karşılığında 1 milyon TL istediğini ancak parayı almasına rağmen sözünü tutmadığını iddia etti.

Özyağcı ve Çep, Ateş’i öldürme amacı gütmediklerini, yalnızca ayaklarından vurmayı planladıklarını söyledi.

Mahkeme heyeti, suçtan doğrudan zarar görme vasfı olmaması sebebiyle MHP’nin duruşmaya katılma talebini oy birliğiyle reddetti.

MHP Hukuk ve Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, "Usul ve yasaya aykırıdır'' diyerek tepki gösterdi.

22 sanık için hangi cezalar isteniyor?

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, 26 Nisan'da sadece 22 tutuklu sanık hakkında dava açmış, iddianameyi 7 Mayıs'ta kabul etmişti.

Yargılanan 22 tutuklu sanık arasında eski Ülkü Ocakları yöneticileri Tolgahan Demirbaş, Emre Yüksel ve Serdar Öktem de bulunuyor.

İddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getiren ve kaçıran Vedat Balkaya ile Suat Kurt hakkında "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor

Sanıklardan ''silahlı eylemi organize ettiği'' iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın ise ''suça azmettiren olarak maktüle yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme'' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.

Sanıklardan Zekeriya Asarlaya, Hakan Saraç, Ufuk Köktürk, Mehmet Yüce, Mustafa Uzunlar, Askın Mert Gelenbey, Murat Can Çolak, Osman Bayraktar, Caner Güney, Umut Ersoy, Çaglar Zorlu, Aytaç Ataç, Emre Yüksel, Serdar Öktem, Erdem Karadeniz, Alper Atay, Mustafa Ensar Aykal hakkında ise ''iştirak halinde islenen suça yardım eden fail olarak maktüle yönelik toplu halde, iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme'' suçundan hapis cezası isteniyor.

17 kişinin dosyası ayrıldı

Haklarında işlem yapılan 39 kişiden, yurt dışına çıkış yasağı getirilen diğer 17'si hakkındaki soruşturma ise ayrı bir dosya üzerinden sürdürülüyor.

Bu kişiler arasında Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç ile Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olarak görev yapan Talha Atalay, eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz yer alıyor.

Sinan Ateş kimdir, nasıl öldürüldü?

Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş, 1984'te Balıkesir'de doğdu.

Bursa'da büyüyen ve lise yıllarından itibaren Ülkü Ocakları içerisinde yer alan Ateş, 12 yıl MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman'ın danışmanlığını yaptı.

Ateş, 2019'da Olcay Kılavuz'un yerine Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı'na atandı, ertesi yıl Devlet Bahçeli tarafından görevden alındı, MHP ve Ülkü Ocakları içerisinde muhalif çizgisini sürdürdü.

Ateş, 30 Aralık 2022'de arkadaşı Selman Bozkurt ile Çankaya ilçesinde Çukurambar semtindeki Kızılırmak Mahallesi'nde bir binadan çıktıkları sırada silahlı saldırıya uğradı.

Saldırıda Ateş bacaklarına ve başına isabet eden kurşunla ağır yaralanırken, Selman Bozkurt omzundan yara aldı. Ateş daha sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

MHP ve Ülkü Ocakları, cinayet sonrası herhangi bir taziye mesajı yayımlamadı.

İddianame niçin eleştirildi?

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 145 sayfalık iddianame, Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş'in ve birçok siyasi partinin tepkisini çekmişti.

Ayşe Ateş, 5 Mayıs'ta yaptığı açıklamada, "Olay gerçekleşir gerçekleşmez bu iddianameyi yazıp önümüze koyabilirlerdi. 1,5 yıl bekleyip çok basit, adi bir cinayet vakası gibi servis edilerek asıl faillerin alenen korunup kollandığı çok açık. Kocamı kimin öldürdüğü de, katilleri kimlerin koruduğu da gayet net" demişti.

Ayşe Ateş’in 17 sayfalık ifadesinde iddianameden sadece "Olay tarihinde öldürülen Sinan Ateş'in eşi olduğunu, olayın bütün yönleriyle araştırılmasını talep ettiği, eşinin öldürülmesi olayını gerçekleştiren tüm şüphelilerden davacı ve şikayetçi olduğunu beyan ettiği anlaşılmaktadır" şeklinde bahsedilmişti.

Ayşe Ateş ifadesinde pek çok MHP’liye ve Ülkü Ocakları üyesi kişilere işaret etmesine rağmen iddianamede MHP ve Ülkü Ocakları'ndan bahsedilmemişti.

Yine iddianamede, cinayetin neden işlendiği ve azmettiricinin kimler olduğuna ilişkin bilgeler de yer almamıştı.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, üç kez Ayşe Ateş'le görüşmüştü.

Davanın takipçisi olacaklarını belirten Özel, "Sinan Ateş suikastı tam anlamıyla aydınlanana kadar peşini bırakmayacağız" dedi, iddianameyi de şu sözlerle eleştirmişti:

"İddianame sis perdesini aralamak şöyle dursun, kamuoyunun bildiği pek çok gerçeği gizlemeye çalışıyor."

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da 11 Haziran'da Ayşe Ateş ile kızları Bengisu ve Banuçiçek'i Beştepe'de kabul etmişti.

Ateş görüşme sonrası, Erdoğan'ın kendisini ve kızlarını uzun süre dinlediğini söyledi, "Durumu anlattım, izah ettim, dosya hakkında konuştuk. Tek talebim yargılamanın bir an önce hızlı bir şekilde gerçekleşmesi ve adaletin yerini bulması. Kendisi de gerekenin hızlı bir şekilde yapılacağını söyledi" demişti.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise 25 Haziran'da partisinin Meclis Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bizi terbiye etmeye, manevramızı azaltmaya çalışıyorlar" demişti.

"Kimin kimlerle iş tutuştuğunu, hangi iftira düzeneklerinin hazırlandığını çok iyi bildiklerini" belirten Bahçeli, "Davamızı üç beş çapulcunun keyfine göre yargılatmayız" diye konuşmuştu.

"MHP ve Ülkü Ocaklarını sorgulatmayacaklarını" vurgulayan Bahçeli, "Herkes eteğindeki taşı döksün de şahit olalım. Kim ne biliyorsa, hangi belge, bilgi ve bulguya sahipse, mahkemeye sunsun da ense tıraşını görelim" ifadelerini kullanmıştı.

2024-07-02T07:13:33Z dg43tfdfdgfd